Demokratik Sıhhat Sen Genel Lideri Togan Demircan, memurların enflasyonun altında ezildiğini belirterek, “Bugün memurlar görev ücreti, fazla mesai ücreti ve banka promosyonlarından mahrum bırakılmıştır.”
TÜİK’in kendine has bilgileriyle Mart ayında enflasyon oranını 2,29 olarak açıkladığını anlatan Togan Demircan, “Açlık sınırı 9 bin 425 lira, yoksulluk sınırı ise 31 bin 421 lira. çok düşük gelir elde etmektedir. İki yıldır her açıklamamızda dile getiriyoruz, en az yirmi yıldır memurların yüzde 80’i bankalar tarafından ipotekli. Memurun borcu ve kredi kartı borcu var. Pek çok kardeşimiz geçimini sağlamak için ek iş yapmak zorunda. Büyük şehirlerde meyve-sebze tezgahlarında ya da ticari taksilerin direksiyon başında görevliler görebilirsiniz. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi iller ile kıyı şeridindeki ilçelerde memurlar geçimlerini sağlayamadıkları için randevu istiyor. Bu şartlar değişmeyecekse büyük illerde TOKİ aracılığıyla memur lojmanlarının yapılması elzemdir. Burada kastettiğimiz sadece sağlık çalışanları değil, bu proje tüm memurlar için geliştirilmelidir. Sayın Bakan geçenlerde bir tv programında bir memurun en düşük maaşının yirmi bin lira olduğunu açıklamış, açıkçası bu memur kimdir merak ediyorum. Bir lisans hemşire arkadaşımızın bu maaşı dört çeşit bordro ile almadığını Sayın Bakana belirtmek isterim. Eyt ile birlikte SGK çalışanları, “Bari fazla mesai ücretlerimizi artırın” dedi. fazla mesai ne demek? Dinlenme saatlerinde çalışmak demektir” dedi.
“Memur Fazla Mesai Yapmazsa Geçimini Sağlayamaz”
“İnanın bana, eğer memur bugün fazla mesai yapmazsa asla geçinemez. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen ay yaptığı bir açıklamada en düşük emekli maaşı 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya çıkarılmıştı. Yaklaşık yüzde 37’lik bir artış oldu.” Demircan, “Peki, neden yıllardır kamu görevlilerine yüzde 3, yüzde 5 gibi oranlarda ceza veriliyor? Bazı insanlar enflasyon farkını artış olarak değerlendiriyor. Enflasyon farkının adı geçen bir artış değil, her ay ödenmesi gereken enflasyondan kaynaklanan fark olduğunun altını çizmek isterim. Mecliste memurlarla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorulduğunda muhatap milletvekili tavana bakıp toplu sözleşmeyi işaret ediyor. Toplu sözleşmede başka yerlere de işaret ediyorlar. Günümüzde memurlar görev ücretine, fazla mesai ücretine, banka promosyonlarına muhtaç durumdadır. Çoğu sinema, tiyatro, tatil gibi sosyal hayatın gereksinimlerini karşılayamayan indirimleri takip etmeye başladı. Mahalle, mahalle ucuz marketler geziliyor. Üzücü ama durum böyle. Elini uzatamaz. Emekli kamu görevlisinin ev ve araba alması mümkün değildir. Neredeyse mezarda emeklilik, kamu görevlileri için tam da doğru. Allah’a şükür kılık kıyafet konusunda sendikaların aldığı sivil itaatsizlik kararları var ama memur istediği kıyafetle işe gidebiliyor, ayda bir de saçını kestirebiliyor.”
Ülkemizde sendikalar, memurların siyaset yapmaktan dertlerini göremiyorlar.
Demircan, “Peki, bütün bunlarda subay kardeşimin yetki verdiği sendikaların etkisi nedir? Tabii ki çok büyük. Maalesef ülkemizdeki sendikalar siyasetten kafalarını kaldırıp memurların durumunu görebilseler yukarıda yazdıklarımızın hiçbirini yazmamıza gerek kalmayacaktı. Devlet temsilcilerine doğrudan memurların sorunlarını ve beklentilerini anlatmak mümkünken enflasyon farkıyla yüzde 30’ları çılgınca alkışlamak memurun sıkıntılarını örtmüyor. Yirmi yıl sonra sendika başkanı olarak “Biraz da olsa milletvekili olalım” demek, memurların sorunlarını çözmüyor. Altı dönem geriden gelen memurun en kolay dertleri bile tahlil edilmemiş, kavuşmuş görünenler yeni dertlerle daha da çetrefilli hale gelmiştir. Biz memurlar, en düşük memur maaşının yoksulluk sınırının üzerinde olduğu konusunda hemfikiriz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
